Ergenlikte İlişkiler

Ergenlerin çoğu durağan bir kimlik duygusuna henüz ulaşamadıkları veya bağımsız bir yaşam tarzı geliştiremedikleri için yaşamlarında durağanlık ve yapılanmışlığa aşırı bir gereksinim duyarlar.

Hareketlerinin uzun vadeli sonuçlarını düşünemedikleri için de rehberlik ve disipline muhtaçtırlar. Bu yüzden karşılaşmaları olası sorunlarla etkili biçimde baş edebilmeleri için anne babalarının ilgi ve yakınlığına duydukları gereksinim çok fazladır.

Ergenin istekleri ve yeni arayışlar içinde olması bir anlamda aile sisteminin değişmesine, ailedeki güç dengesine sarsılmasına yol açar. Bu durumda aile içindeki değişmeye karşı anne baba direnir, eski dengeyi korumak için çaba gösterir ve ergenin arzularına direnir.

Anne baba ergen ilişkilerinde yaşanan güçlüklerin artışına ilişkin bir başka olası açıklama, orta yaşlarına girmiş birçok anne ve babanın kendi kimlik bunalımları yaşadığı biçimindedir. Ergenlerin meslekle ilgili karar vermeye çalıştıkları sırada çoğu zaman anne babalar kendi meslek yaşamlarını yeniden gözden geçirmektedir.

Ergenin sosyalleşme süreci onu yetiştiren aile yapısına bağlı olarak yönlenir. Aile ergenin gelişimini etkileyen tek faktör değildir. Arkadaşlar, içinde yaşadığı toplum ve bireyin doğuştan getirdiği özellikler de gelişim ve sosyalleşme üzerinde büyük rol oynar. Belirli bir çocuk yetiştirme yöntemi başarısı kısmen ailenin içinde bulunduğu toplumsal değerler sistemi ve beklentilerine kısmen de ergenin bireysel özelliklerine bağlıdır.

Arkadaş İlişkileri

Çoğu ergen için yaşıtlarından oluşan akran grubu, farklı değerlerle ve rollerle yaşantıya girmediklerini ve özerkleşmelerini olası kılarken bir sosyal ve duygusal destek ağı sağlar. Ergenler, belli arkadaş grubuyla ilişkiye girmeyi seçerek kendilerini tanımlar ve kendi sosyal tarzlarını yaratırlar. Genç ergenler, tercihlerini, bakış açılarını ve davranışlarını onaylatmak için arkadaş grubuna karşı neredeyse aşırı bir istek duyarlar.

Ergenlikte arkadaşa verilen değer artmaktadır. Ergenlik başlarında kızlar ve ergenler vücutlarındaki değişimleri tartışabilecekleri, duygusal durumlarını paylaşabilecekleri az sayıda arkadaşa ihtiyaç duyarlar. Çocukluk ve ilk ergenlikte arkadaş çoğu zaman yakınlarda yaşayan, birbirini uzun yıllardır tanıyan kişilerden seçilir. Ergenliğin izleyen yıllarında ortaokuldan liseye geçme gibi etkenler dolayısıyla arkadaş grubu genişler, farklı kişilerden oluşmaya başlar; arkadaşlık daha fazla benzer ve tamamlayıcı ilgi ve kişiliklere dayanmaya başlar. Arkadaş grupları, dostluk, güvenlik, becerilerini sınama olanağı sağlar; davranışları yaşıtlar tarafından değerlendirilir. Sosyal gelişim için ergenin yaşıtları ile olmaya ihtiyaçları vardır. Bazen ergen, arkadaş grubuna kabul edilmek ya da onay görmek için onların hareketlerini, tutumlarını benimser görünür.

Ausubel, ergenlik döneminde yaşıt grubunun hizmet ettiği temel işlevlerden bahseder: Yaşıt grubu belirli bir ölçüde ailenin yerini alır, ergen ailesinden bağımsız olarak kendini bu grupta konumlandırır. Yaşıt grubu, ergenin yansız geribildirim alabileceği önemli bir ortamdır. Yaşıt grubu deneyerek öğrenme açısından, özellikle flört etme, ders dışı etkinliklere katılma, geleceğe ilişkin amaçlar gibi yaşam deneyimleri sağlar. Bunun yanı sıra yaşıt grubunun önemli bir dengeleyici etkisi vardır; gelişimsel ve toplumsal olarak değişikliklerin başkaları tarafından da yaşandığını bilmek rahatlatıcıdır. Bu ortam benlik saygısını geliştirdiği, aile ortamı dışında önemli bir kaynaktır. Ayrıca ergen davranış standartları geliştirmesi aşamasında ailesinden sonra önemli bir etkiye sahiptir. Ailelerin ergenlere karşı koymuş oldukları zorlamalara karşı, arkadaş grubu, aile içi önemli bir ikna edici kaynak olmaktadır. Anne babanın fikirlerini değiştirmek için de önemli bir yaptırım olabilmektedir. Bazı durumlarda yaşıt grubu, anne babanın sağlayamadığı psiko-sosyal desteği sağlayarak ergen için model olabilmektedir.

ergen-ve-ebeveyn-iliskisi

ergen-ve-arkadas-iliskisi

Kişilik Gelişimi

Kişilik kavramı, bir insanın başkalarından ayıran özelliklerin tümünü, çevresine uyum sağlamak için geliştirdiği davranış biçimini belirtir. Diğer bir kişilik tanımı da; bireyin iç ve dış çevresiyle kurduğu, onu diğer bireylerden ayırt edici, tutarlı ve yapılaşmış bir ilişki biçimidir.

Kişiliğin çekirdekleri yaşamın ilk yıllarında atılır, 6 yaşında ana hatları belirir, ancak son biçimini alması ergenlik dönemi sonuna doğru olur. Kişilik çizgileri uzun sürede biçimlendiği için kolay değişmez. Kişilik bireyin çevresiyle sürekli etkileşimi ve uyumu sonucu oluşur.

Ergenliğin “fırtına ve stres dönemi” olduğu görüşü bu yüzyılın başlarında ergenlik, birçok psikolog tarafından kararsızlık ve güçlü duygularla kendini gösteren bir yaşam dönemi olarak görülmekteydi. Örneğin ilk gelişim psikologlarından G. Stanley Hall ergenliği, acı, tutku ve yetişkin otoritesine karşı isyan yüklü bir “fırtına ve stres” dönemi olarak tanımlamıştır. Bu görüşün tersini savunan ünlü antropolog Margaret Mead’in’de aralarında bulunduğu bir grup araştırmacı, ergenliği her zamanki ilişkilerin sürdüğü ve çocukluktan yetişkinliğe kolayca geçilen bir dönem olarak görür.

“Ben kimim?” sorusuna her bireyin kendi içinde verdiği yanıt o kişinin kimliğini tanımlar.

Ergenin yaşadığı içsel değişiklikler (fiziksel ve bilişsel) ve toplumun beklentileri de kimlik oluşum sürecini belirgin düzeyde etkiler.

Bu dönem genç için bir arayış dönemidir. Birey, güçlü ve zayıf yönlerini değerlendirir ve bu yönleri ile neler yapıp neler yapamayacağını belirler. Genç, nereden geldiği, kim olduğu ve ne yapmak istediği sorularına kendisi yanıt bulmak zorundadır. Kimlik, diğer bir değişle özün ayrılık ve süreklilik duygusu bu dönemde araştırılmaktadır. Kimlik, ne bireye toplumun sunduğu bir özellik ne de ikincil cinsiyet özellikleri gibi olgunlaşma sonucu ortaya çıkan bir oluşum değildir. Kimlik, ancak bireyin kişisel çabaları sonucu elde edilebilir. Kimlik arayışı, geçmişin, şimdinin ve geleceğin bir araya gelip bütünleştiği anlamlı bir benlik kavramının oluşturulmasını içerir.

Bunlar da İlginizi Çekebilir

sosyal-medyanin-ergenler-uzerindeki-olumsuz-etkisi
Sosyal Medyanın Ergenler Üzerindeki Olumsuz Etkisi

Bir geçiş süreci olması itibariyle insan yaşamının önemli bir dönemi olan ergenlikte …

Devamını Oku
ergenlikte-gelisim
Ergenlikte Gelişim

Ergenlik dönemi tüm çocukluk yaşantılarının yeniden gözden geçirildiği, çocuklukta ol…

Devamını Oku