Postpartum Dönemde Fizyolojik ve Psikolojik Değişiklikler

Postpartum dönem, plesentanın çıkışından başlayarak çeşitli organ sistemlerinin fizyolojik olarak tamamen iyileşmesine kadar sürmektedir. Postpartum dönemde fizyolojik ve anatomik değişiklikler gebelik öncesi duruma dönmeye başlamaktadır. Örneğin pelvik organlar gebelik öncesi duruma geri dönmekte ve vücut emzirme sürecine hazırlanmaktadır. Postpartum dönem genel olarak üç döneme ayrılmakla beraber bu aşamaların her birinin kendine özgü klinik süreçleri ve zorlukları mevcuttur.

Postpartum depresyon kadında fiziksel ve psikolojik etkiler ortaya çıkartmaktadır. Bu etkiler kadının evliliğiyle ilgili sorunlar yaşamasına, annenin bebeğiyle etkileşiminde sorunlar yaşanmasına, kadının kendi öz bakımında eksiklikler yaşanmasına neden olabilir. Doğum sonrası depresyonu, bir uzman psikolog tarafından tedavi edilmediği zaman depresyon süreci uzayabilir. Bunun önüne geçilmesi için uygun terapi ve danışmanlık sisteminlerinin sürece dahil olması gerekmektedir. İzmir Psikolog İpek Güneş, postpartum dönemle ilgili çalışmalar yapmıştır ve postpartum depresyon yaşayan kişilere terapi hizmeti vermektedir.

Postpartum Döneminde Kadınlarda Görülen Durumlar

Anneliğe hazırlık fizyolojik ve psikosoyal süreçleri barındırmaktadır. Bir kadının anneliğe hazır olduğunu gösteren bazı psiko-sosyal faktörler bulunmaktadır. Bunlar arasında; annelik rolüne hazırlanma, beklentileri karşılayabilecek enerjiyi kendinde hissetme, bebekle birlikte artmış olan sorumlulukları karşılayabilme, bebeğin ihtiyaçlarına yönelik baş etme stratejilerinin geliştirilebilmesi gibi faktörler yer almaktadır. Hormonel süreçlere eşlik eden bu psiko-sosyal süreçler anneliğe uyumda önem arz etmektedir.

Annelik dönemi ve bu dönemin kadınlar üzerindeki etkilerini ele alan üç temel model vardır. Rubin’in “Annelik Rolünün Kazanılması (Maternal Role Attainment – MRA)” modeli, kadınların gebelikleri boyunca anne figürlerini gözlemlemeleri sonucunda annelik hakkında bilgi edindiklerini ileri sürer.

İkinci model olan Mercer’in “Anne Olma (Becoming a Mother – BAM)” modeli ise anneliği, kadının kimliğindeki dinamik dönüşüm ve değişimi kucaklama olarak ele alır.

Üçüncü model ise Stern, Bruschweiler-Stern, Freeland’ın kavramsallaştırdığı “Bir Annenin Doğuşu” modelidir. Stern ve arkadaşları anneliğe dönüşüm sürecini üç adımda incelemiştir. Birinci aşama olan “anne olmaya hazırlanma” hamilelik sürecindeki zihinsel hazırlığı ifade eder. İkinci aşama doğumla gelen “Annenin Psikolojik Doğuşu” aşamasıdır. Bu aşamada anne olmanın getirdiği sorumluluklar bağlamında anne, bebeğin hayatta kalmasını sağlayarak bebekle yakın bir ilişki kurmaktadır. Anneliğe uyum sağlamanın gerçekleştiği son aşamasında ise anne içgüdülerinden yararlanarak düşünmeden hareket edebilmekte ve bebekle sezgisel bir iletişim geliştirebilmektedir.

anne-olmaya-uyum-saglama

postpartum-donemde-kadinlarda-fizyolojik-degisiklikler

Postpartum Döneminde Fizyolojik Değişiklikler Nelerdir?

Postpartum dönemde görülen bazı fizyolojik değişiklikler şunlardır:

  • Plesenta çıkışından sonra kasılmaların etkisiyle plesenta alanı küçülmektedir.
  • Loşi (lochia) adı verilen vajinal akıntı görülmekte, doku parçaları ve kan içeren bu akıntı doğumdan sonra yaklaşık ilk dört gün kırmızı renkte olmakta ve beşinci haftaya kadar devam edebilmektedir.
  • Vajina, doğumdan sonra pürüzsüz ve ödemliyken üç hafta sonra ruga (rugae) yeniden ortaya çıkmaktadır. Serviks gitgide kapanmakta yedi günün sonunda açıklık bir santimetreden biraz fazla olmaktadır.
  • Ovulasyon, emzirmeyen kadınlarda ortalama 70-75 gün sonra, emziren kadınlarda ise genel olarak altı ay sonra görülmektedir.
  • Menstürasyon ise emzirmeyen kadınların 7. ve 12. haftalar arasında başlarken emziren kadınlarda 36 aya kadar görülmeyebilir ancak adet görülmese dahi yumurtlama başlayabilmekte ve gebelik oluşabilmektedir.
  • Bebeğin beslenmesini ve anneden bebeğe antikor geçişini sağlayan meme bezleri, gebelik ve postpartum dönemin ilk zamanlarında anatomik ve fizyolojik olarak değişim yaşamaktadır.
  • Bebeğin emmesi, ağlaması, annenin emzirme isteği ve pozitif duygular süt gelişimini arttıran faktörlerdendir.

Postpartum (Doğum Sonrası) Psikolojik Değişiklikler Nelerdir?

Postpartum dönemde kadınlarda fizyolojik değişikliklerle birlikte psikolojik değişikler de görülmektedir. Bu dönemde annede görülen depresif durum normal sayılan bir hüznün psikotik depresyona kadar ilerleyebildiği görülmektedir. Postpartum dönem, anneliğe ve bebeğe alışma gibi değişikliklere uyumu gerektirdiğinden anne için zor olabilmektedir. Doğumun getirdiği psikolojik ve bedensel değişiklikler anneyi yorduğu gibi annelik aynı zamanda emzirme ve bakım gibi sorumlulukları da beraberinde getirmektedir. Bu yorgunluğun yanında bebeğe yetme çabası anneyi kaygılandırmakta ve annenin psikolojisini olumsuz anlamda etkilemektedir. Postpartum dönemdeki hormonel ve biyolojik değişimlerin yanında uyku düzeninin bozulması, gündelik rutinin değişimi, fiziksel görünüşün bozulması gibi durumlar depresif belirtileri tetikleyebilmektedir.

Bunlar da İlginizi Çekebilir

lohusa-depresyonu
Lohusa Depresyonu

Hamilelik süreci kadın üzerinde fiziksel, psikolojik ve sosyal değişimlerin yaşandığı…

Devamını Oku
dogum-sonrasi-depresyonu
Doğum Sonrası Depresyonu

Doğum sonrası dönemde ortaya çıkan psikiyatrik bozukluklar; annelik hüznü, postpartum…

Devamını Oku