Lohusa Depresyonu

Hamilelik süreci kadın üzerinde fiziksel, psikolojik ve sosyal değişimlerin yaşandığı önemli bir süreçtir. Hamilelik döneminde ve doğumdan sonra kadında ruhsal değişimler, sorunları da beraberinde getirebilir. Lohusa depresyonu sıklıkla görülmekte ve diğer duygudurum bozukluklarından farklı bir duruma neden olmaktadır. Lohusalık dönemi doğumdan sonraki ilk 40 günü ifade eder. Bu dönemde yaşanacak hormon değişimleri annenin depresyon belirtileri yaşamasına neden olabilir.

Lohusa Depresyonu Nedir?

Lohusa depresyonu, hamilelik veya doğum sonrasındaki 4 haftaya kadar oluşan mental bozukluklar olarak tanımlanabilmektedir. Bu sürecin iyi bir şekilde yönetilememesi veya lohusa depresyonunun tedavi edilmemesi, depresyonun uzun sürmesine neden olabilmektedir. Lohusa depresyonunda olan kadın, temel depresyon belirtilerini göstermekte ve buna ek olarak annelik duygusuyla ilgili olumsuzluklar yaşamaktadır. Annenin, bebeğinin bakımını sağlaması açısından sorunlara neden olabilmektedir.

Lohusa Depresyonu Belirtileri

Lohusa depresyonu belirtileri; ruhsal bir çökme, sinirli olma, suçluluk hissetme, ajitasyon, uyku düzensizliği, iştah azalması ve kilo değişimi şeklinde görülebilmektedir. Çok şiddetli görülen bu depresyon sürecinde kişinin intihar etme isteği, bebek bakımında sorunlar yaşaması hatta bebeğe zarar verme gibi davranış ve düşünceleri olabilmektedir. Lohusa depresyonundaki kişi kendisini umutsuz, boşlukta hissedebilir. Çoğunlukla bütün olaylara karşı kişinin ilgisi azalır ve hiçbir şeyden zevk alamaz hale gelir.

Lohusa Depresyonu Neden Olur?

Lohusa depresyonu birçok nedenden etkilenerek ortaya çıkabilmektedir. Lohusa depresyonunu tetikleyen faktörler arasında sosyal desteğin eksikliği önemli bir faktördür. Kişinin daha önce bir depresyon geçirmiş olması, kadının yaşının çok genç olması ve buna bağlı olarak da çocuk bakımıyla ilgili kaygılarının bulunması, evlilik ilişkisinin zayıf olması ve eşinden bu konuda yeterli desteği görememesi, özellikle ekonomik durumunun zayıf olması, gebeliğin planlı bir şekilde gerçekleşmemesi gibi birçok faktör; lohusa depresyonu nedenleri arasında sayılabilmektedir.

Kadının gebelik sırasında yaşadığı fiziksel değişimler de depresyon görülme riskini artıran bir durum olabilmektedir. Kilonun artışı, solunum sıkıntısı çekme, mide bulantısı yaşama sorunları kadının depresif belirtiler göstermesine olanak tanıyabilmektedir. Doğum sonrasında yaşanan hormon değişimleri depresyonun şiddetini oldukça etkilemektedir. Hamilelikte yükselen hormonlar, doğumdan itibaren düşebilir veya dalgalanma yaşanabilir. Bu durumda lohusa depresyonu riski yükselmektedir.

lohusalik-dogum-sonrasi-depresyonu-tedavisi

lohusa-depresyonu-belirtileri

Lohusalık Depresyonu Ne Zaman Geçer?

Lohusalık depresyonunun ne zaman geçeceği kişiye ve kişinin sosyal destek sistemine göre değişiklik göstermektedir. Lohusalık depresyonu sürecinde kişinin yalnızlık hissinin azalması ve kendini daha güvende hissedebilmesi için mutlaka yanında birileri olmalı ve duygusal zorlanmanın yoğun olduğu dönemlerde psikolojik destek alınmalıdır. Lohusa depresyonu doğumdan sonraki günlerde başlayabilir. Hafif semptomlar gösteren kişiler için bu süreç daha kısa sürebilir, şiddetli semptomlar görülen kişiler bu süreci daha uzun süre yaşayabilir. Bu süreci yaşayan kişi için psikolojik destek sağlanamaz ise anne ve bebeğin olumsuz durumlarla karşılaşma riski artabilmektedir.

Lohusa Depresyonuna Ne İyi Gelir?

Lohusa depresyonuna iyi gelen şeylerin yapılması, annenin kendisini daha rahat hissetmesine yardımcı olabilir. Annenin bu süreçte kendini suçlamaması ve ihtiyaç duyulduğu zaman başkalarından yardım isteyebilmesi çok önemlidir. Bu durumların geçici olacağı anneye hissettirilmelidir ve anne kendisini destekleyen kişilerle vakit geçirmeli, yalnız kalmamalıdır. Lohusa depresyonundaki annenin vereceği tepkiler üzerinde fazla durulmamalıdır. Eşlerin bu zamandaki birbirlerine olan desteği çoğu şeyden değerli olabilir, bu nedenle anneye gösterilecek sevgi sürecin daha kolay atlatılmasına yardımcı olacaktır.

Lohusalık (Doğum Sonrası) Depresyonu Tedavisi

Lohusalık yani doğum sonrası depresyon çeşitli nedenlerle ortaya çıkabildiği için öncelikle kişinin ayrıntılı bir öyküsü dinlenmeli ve buna uygun şekilde tedavi yöntemi belirlenmelidir. Annenin emzirme durumu göz önünde bulundurularak psikolojik müdahale yapılmalıdır. Hafif veya orta şiddetli görülen lohusa depresyonunda psikoterapi yöntemi işe yarayabilirken; şiddetli lohusa depresyonunda psikoterapiye ek olarak ilaç tedavisi başlanabilir.

Lohusalık depresyonunun ilaç ile tedavisinde ilaçların anne sütüne olan etkisi göz önüne alınarak ilaç belirlenmelidir. Depresyon tedavisinde kullanılan ilaçların bir kısmı anne sütüne geçmektedir. Ancak bazı ilaçların bu geçiş oranı daha az olabilir. Bu nedenle bir uzman psikiyatrist anneye uygun tedaviyi belirlemektedir.

Doğum Sonrası Depresyonu Önleme Yöntemleri

Doğum sonrası depresyonu önlemek için öncelikle bu durumun farkında olmak gerekmektedir. Doğum sonrası dönem için özellikle annenin kendisini hazırlaması gerekmektedir. Doğum öncesinde ve/veya doğum sonrasında aileden, gerekiyorsa da profesyonel bir uzmandan destek alınmalıdır. Sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olmak, depresyonun riskini azaltabilir. Uyku düzeni bebek doğduktan sonra mutlaka değişecektir, ancak bebek uyuduğu zamanlarda annenin de dinlenmesi ve dinlendirilmesi önemlidir. Annenin kendine ayıracağı zaman dilimi, öz bakımı, yakın arkadaşlarıyla geçireceği zaman ve destekleyici sohbetler, depresyonu önlemeye yardımcı olacaktır.

Bunlar da İlginizi Çekebilir

postpartum-depresyon
Postpartum Depresyon

İnsanlık var olduğundan itibaren toplumun temel gruplarından biri olan kadınlar, doğu…

Devamını Oku
postpartum-depresyonun-klinik-ozellikleri
Postpartum Depresyonun Klinik Özellikleri

Postpartum depresyon çoğu durumda, doğum sonrası başlangıçlı majör depresif dönem ola…

Devamını Oku