Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) sağlığı sadece hastalık veya sakatlığın yokluğu olarak değil aynı zamanda zihinsel ve sosyal iyilik hali (iyi oluş hali) olarak tanımlamaktadır. İki yönden ele alınan iyi oluş kavramı öznel ve psikolojik iyi oluşu barındırmaktadır. Mutluluk kavramına odaklanan öznel iyi oluş (hedonic) kişinin kendi deneyimleri sonucunda meydana gelen değerlendirmeleri ifade eder. Yaşantıları sonucunda olumlu duyguları barındıran kişilerin öznel iyi oluş düzeyleri yüksek olmaktadır. Psikolojik iyi oluş ise iyi olma halinin yalnızca mutluluktan ibaret olmadığını bundan daha fazlasını içerdiğini ifade etmektedir.
Psikolojik iyi oluş hali üzerinde birçok yapı rol oynamaktadır. Bu yapılar bilişsel, duygusal ve sosyal temelli yapılar olarak karşımıza çıkmaktadır. Psikolojik iyi oluş üzerinde etkisi olan bu yapılardan bazıları; bilişsel esneklik, bilinçli farkındalık ve umuttur. Stres ve baskı ile baş etmede önemli bir rolü olan bilişsel esneklik kişinin beklenmedik durumlara bilişsel bakımdan uyum sağlayabilmesini sağlar. Bilinçli farkındalık, olumsuz yaşam olayları karşısında ortaya çıkan olumsuz duygulanımları bastırmaya ve engellemeye çalışmadan açık bir şekilde bu duyguları kabul etmeyi içerir. Farkındalık bilinci geliştirilerek geçmişte takılı kalmak ya da gelecek için endişelenmek yerine şimdiki zamanın nasıl yaşanması gerektiğine odaklanılır. Umut ise kişinin hayattaki hedeflerine ulaşmak için farklı stratejilere başvurma ve bunları uygulama motivasyonudur. Umut düzeyi yüksek olan bireyler şimdiye ve geleceğe daha pozitif bakmaktadırlar.
Psikolojik iyi oluşun çok yönlü bir yapıya sahip olduğunu öne süren Ryff psikolojik iyi oluş kavramının önemli temsilcilerinden biridir. Ryff “Çok Boyutlu Psikolojik İyi Olma” modelini oluşturarak görüşleri doğrultusunda 6 boyut belirlenmiştir. Bu boyutlar;
- Çevresel hakimiyet: Kişinin dış etmenleri kontrol ederek bireysel ihtiyaç ve değerlerine uygun çevreleri seçebilmesi,
- Özerklik: Bireyin kendini başkalarına göre değil kendi kişisel standartlarına göre değerlendirip kararlarında bağımsız olabilmesi,
- İnsanlarla olumlu ilişkiler: Diğer insanlarla sıcak, tatmin eden, güvene dayalı ilişkiler kurabilmek,
- Kişisel gelişim: Devamlı bir gelişim ve potansiyelini keşfetme arzusuna sahip olabilmek,
- Kendini kabullenme: Kişinin kendisine karşı olumlu bir tutum içerisinde iyi ve kötü yönlerini tanıyıp kabullenebilmesi,
- Yaşamın amacı: Yaşam için amaç ve hedeflerin bulunabilmesi.
Ryff’a göre bu boyutlar kişinin psikolojik iyi oluşunu meydana getirmektedir.
Bazı araştırmacılara göre insanları mutlu eden hedefe ulaşmaktan ziyade hedefe giden yoldur. Fordyce, öznel iyi oluşu arttırmak için etkinliğe dayalı çalışmalar gerçekleştirmiştir. Bu çalışmalarda öznel iyi oluşu arttırmaya yönelik bazı stratejiler ortaya koyulmuştur. Bunlar;
- Toplumsallaşmak için çabalamak,
- Yakın ilişkileri güçlendirmek,
- Sosyal bir kişilik geliştirmek,
- İyi bir arkadaş olmak,
- Sağlıklı bir kişilik geliştirmek için çabalamak,
- Olumlu-iyimser düşünmeyi geliştirmek,
- Öznel açıdan iyi olmayı önemsemek,
- Anlamlı çalışmalara katılmak,
- Daha iyi planlar yapmak ve bunları uygulamaya koymak,
- Şu ana odaklanarak yaşamak,
- Olumsuz duyguları azaltmak,
şeklinde karşımıza çıkmaktadır.
Bireysel iyiliğin belirlenmesinde bilişsel süreçler üzerinde duran bilişsel yaklaşımlar ise DYB -Dikkat, Yorumlama ve Bellek- modelini ortaya koymuştur. Bu modele göre yüksek iyi oluşa sahip kişiler dikkatlerini olumlu uyaranlara odaklamakta, olayları olumlu yorumlamakta ve geçmişteki yaşantıları pozitif hatırama eğilimindedir. Dikkatini olumsuz uyaranlardan ziyade daha olumlu uyaranlara yöneltebilen kişilerin iyi oluş düzeyleri daha yüksektir. Ayrıca yüksek iyi oluşa sahip olan kişiler belirsiz durumları da daha olumlu olarak yorumlamaktadır. Bu bakımdan olumlu yorumlamanın koruyucu bir tampon görevi gördüğünü söyleyebiliriz.
Araştırmalar gösteriyor ki yüksek iyi oluş ve yüksek yaşam memnuniyeti; sağlıklı ve uzun bir ömür, iş ve gelir ve sosyal ilişkiler gibi alanlarda insan yaşamını önemli ölçüde iyileştirmektedir. Son olarak yüksek iyi oluş sadece kişiye fayda sağlamakla kalmayıp aynı zamanda topluma da yararlı olmaktadır. Vatandaşların iyi oluşu yapısal anlamda sağlam bir toplumdan kaynaklanabilirken aynı zamanda iyi oluş düzeyi yüksek olan bireyler de gönüllülük gibi faaliyetlerle topluma katkıda bulunabilir.