EMDR

Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme (EMDR) psikoterapi alanında giderek yaygınlaşan bir terapi yöntemidir. EMDR’ın kurucusu Shapiro bir gün parkta yürüyüş yaptığı sırada gözlerindeki ileri geri hareketle olumsuz düşüncelerin bilinçten gittiğini ve tekrardan geri geldiğinde de bu olumsuz düşüncelerin eski etkinliğinin olmadığını görmüştür. Dr. Francino Shapiro’nun bu tesadüfi keşfi ile gelişen EMDR’ın dayandığı psikoterapi yaklaşımı öğrenme ve bilgi işleme modelidir. EMDR’ a göre kişinin yaşadığı güncel sıkıntılara sebep olan şey, geçmişte yaşanıp uygun bir şekilde işlenememiş olaylardır. Aynı zamanda hümanistik yaklaşımlı bir terapi modeli olan EMDR’a göre kişinin doğuştan gelen bir potansiyeli vardır ve bu potansiyel kişinin gelişimi için kullanılabilir. Danışan doğuştan gelen bilgi işleme potansiyeli ile terapistin de yardımı ile kendini iyileştirebilir.

Adaptif İşleme Modeli, EMDR terapinin altyapısını oluşturmaktadır. Bu modele göre beyin, kişinin deneyimlerini ve çevreden edindiği bilgileri işleyerek işlevsel hale getirir. Çevreden edindiğimiz bu bilgiler gelecekte kullanılmak üzere depolanır. Bu sistem normal çalıştığı sürece ruh sağlığını ve kişinin gelişimini desteklemektedir. Buna karşın örneğin; Travma Sonrası Stres Bozuklu (TSSB) yaşayan kişilerde travmatik ya da sıkıntı verici olaylar tam olarak işlenemez ve çarpıtılmış bilişler ve algılar ile beraber depolanır.

emdr-terapisi

adaptif-isleme-modeli

EMDR’ a göre ruhsal problemlerin, olumsuz duygu, düşünce ve davranışların arkasında işlenemeden depolanmış anılar yatar. Savaş, taciz, tecavüz, kazalar, doğal afetler gibi büyük travmatik yaşantılar; çocukluk çağından bu yana yaşanmış travmatik etki yaratan yaşantılar; günlük hayatta karşımıza çıkan olumsuz yaşam olayları işlenemeden depolanmış anılar olabilirler. EMDR bu tür izole anılar üzerinde çalışan fizyolojik temelli bir yaklaşımdır. Terapi sırasında beynin zamanında yapamadığı işlem yapılmaya çalışılır; izole kalmış anı ile diğer anılar arasında ilişki kurularak bilginin işlevsel bir şekilde depolanması sağlanır.

EMDR üç bölümlü bir protokolü olan sekiz aşamalı bir terapidir. Amaç; geçmişte yaşanan olumsuz olayların yeniden işlenerek duyarsızlaştırılması, kişideki güncel semptomların tedavisi ve gelecekte karşılaşılacak olumsuz yaşam olayları ile terapi sırasında kazanılan olumlu inanç ve duygular sayesinde daha iyi başa çıkılabilmesini sağlamaktır. Dolayısıyla EMDR terapisinde sadece semptomların ortadan kalkması amaçlanmaz aynı zamanda kişiye yeni bir bakış açısı ile birlikte pozitif inançlar ve olumlu duygular kazandırılır.

Çarpıtılmış bilişlerle depolanmış olaylar üzerinde çalışırken duyarsızlaştırma tekniklerinden yardım alınır. Duyarsızlaştırma aşamasında danışan, zihnini serbest bırakarak terapistin sağa ve sola hareket eden parmağını göz hareketleri ile -göz hareketlerinin yanı sıra iki yönlü işitsel ve dokunsal uyaranlar da bilgi işlemede etkilidir- takip eder. Danışanın göz hareketleri ile terapistin parmağını izlediği sırada zihninden geçenlere yoğunlaşması beynin sağ ve sol yarımküresinin ilişkiye geçmesini sağlar. Bu tekrarlı göz hareketleri REM uykusundaki bellek işleme süreci ile benzer bir şekilde travmatik anıların işlenmesini sağlar. EMDR’ ın REM uykusuna göre avantajları ise; danışanın uyanık olduğu için neyi işleyebileceğine karar vermesi ve terapi sırasında oluşacak korku ve kaygının terapist yardımı ile minimize edilebilmesidir.

Araştırmacılar EMDR terapinin birçok psikolojik rahatsızlığın tedavisinde kullanabileceğini söylemektedir. Günümüzde travma sonrası stres bozukluğunun tedavisinde birçok büyük sağlık kuruluşunun onayladığı ve önerdiği bir tedavi yaklaşımı olmakla beraber aslında özel olarak TSSB tedavisi için geliştirilmemiştir. Çoğunlukla travma sonrası stres bozukluğu olmak üzere; majör depresyon, kaygı bozuklukları, uyku bozuklukları, yeme bozuklukları ve kişilik bozukluğu gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanılabilen tanılararası, bütüncül bir psikoterapi yaklaşımıdır.

Bunlar da İlginizi Çekebilir

bilissel-davranisci-terapi
Bilişsel Davranışçı Terapi

1960’lı yıllarda depresyonun tedavisi için Aaron T. Beck tarafından geliştirilen …

Devamını Oku
emdr-ve-obsesif-kompulsif-bozukluk
EMDR ve Obsesif Kompulsif Bozukluk

Obsesif Kompulsif bozukluk halk arasında bilinen adıyla Takıntı Rahatsızlığı, obsesyo…

Devamını Oku